23 Aralık 2011 Cuma

Teknolojinin insana ettiği!

Emek emek çektiğim fotoğraflarım, fotoğraf makinesinin azizliği sayesinde buhar oldu resmen.

Halbuki ne güzel börek tarifleri verecektim ben:) görüntülü mörüntülü afilli afilli...
Kısmet değilmiş sanırım.

Son günlerdeki yoğun tempo devam ediyor. Oblomov'da son 140 sayfam kalmış. Rus yazarlarını oldukça seviyorum. Kitaplıkta bir kitap ararken Tolstoy'un İTİRAFLARIM kitabını buldum. Bol bol altını çizerek okumuşum. Yazmak konusunda son yıllarda oldukça tembellik ettiğimden olsa gerek altını çizmekle kalmışım. Yoksa o altını çizdiğim cümlelerin her biri üzerine sayfalarca dil dökülür.

Bir yakınımın geçirdiği ciddi ameliyat sonrası psikolojik bozukluğu sebebiyle de "anksiyete bozukluğu" dedikleri şeyle tanıştım bugünlerde. Onunla ilgili okuyorum, düşünüyorum, çevremdeki insanlara bakıyorum. Büyüklerimiz bize derlerdi ya hani: "şeytanın vesvesesine aldanma. " heh işte tam da onu dinlemeyi beceremeyince çıkıyor sanırım bu hastalık ortaya. Derde düşürmesin, derman da aratmasın kimselere.
Anlıyorum ki: tevekkül denilen şey büyük nimet. Keşke hepimiz sahiden gönlümüze yerleştirebilsek.

İtiraflarım kitabının üzerine ne zaman düştüğümü bilmediğim bir not:
"İnsanlığın sonsuz kaderi, her yaratılanla başa dönen belki de..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder